Docs, DMs ya da Doc Martens; Dr. Martens botlar pek çok farklı şekilde anılıyor. Dr. Klaus Märtens tarafından tasarlanan bu ayakkabıların tasarım sahnesine çıkması ise II. Dünya Savaşı dönemine denk geliyor. Her şey Alman ordusunda doktor olarak görev yapan Klaus Märtens’in bileğini burkmasıyla başlıyor. Ordunun verdiği botlar bileğini daha da rahatsız edince Märtens farklı çözümler aramaya başlıyor. Zamanla aradığı çözümleri tasarıma döküyor; kalın tabanlı, lastik ve deriden botlar tasarlıyor. Böylece bugün tüm dünyada sokak stilinin en vazgeçilmez parçalarından biri olan Dr. Martens botların temeli atılmış oluyor.
Savaşın bitmesiyle Dr. Klaus Märtens ile üniversiteden arkadaşı Dr. Herbert Funk öncülüğünde bu botlar, markalaşma yoluna giriyor. 1950’li yılların ortalarına dek önemli başarılar elde edilemese de bu zamandan sonra satışlar da marka bilinirliği de artıyor. 1959 yılında tasarımlara sarı dikişler ekleniyor ve böylece Dr. Martens botlar karakteristik bir özellik kazanıyor. Bu zamana dek genelde işçiler, polisler ve postacılar tarafından tercih edilen Dr. Martens tasarımları, daha sonrasında yavaş yavaş günlük hayatın içine de karışıyor.
Devamını GösterPunk Simgesi Botlar
1980’lerin sonuna doğru punkçılar tarafından keşfedilen Dr. Martens, bu dönemde genç nüfus arasında bir hayli popüler oluyor. Hatta zamanla punk kültürün önemli bir simgesi haline geliyor. 1990’lı yıllara gelindiğinde ise Gotik stilin bir temsilcisi olan Dr. Martens botlar, her daim havalı ve asi görünümün anahtar parçalarından biri olarak görülüyor. Koyu renk göz makyajı, dikkat çeken bir ruj, koyu renk ojeli ve uzun tırnaklar, zımbalı aksesuarlar, deri ya da dantel detaylı kıyafetler ve Dr. Martens botlar... İşte bu stil adeta bir döneme damgasını vuruyor. The Cure, The Banshees ve The Cult gibi dönemin en iddialı müzik gruplarının üyeleri de Dr. Martens botları giymeye başlayınca, marka önlenemez bir yükselişe geçiyor ve iddialı tasarımlarıyla tüm dünyanın dikkatini çekmeyi başarıyor.
Sokak Stilinin Olmazsa Olmazı
2010 yılında tekrardan canlandırılan Dr. Martens, 50. yılını en özel tasarımlarla kutladı. Günümüzde Dr. Martens imzalı botlar, çizmeler, ayakkabılar, sandaletler kültürel bir değere sahip. Bu yüzden de tasarım dünyasının en özgün işlerinden biri olarak kabul ediliyor. Marjinal ve asi görünümün en dikkat çeken parçalarından olan Dr. Martens etiketli tasarımlar, giderek popülerliğini artırıyor ve günümüzde yalnızca belli gruplara değil her stilden kişilere hitap ediyor. Jeanler, eşofmanlar, elbiseler, şortlar, dilediğiniz her türlü kıyafetle kombinlenebilen Dr. Martens’ler sokak stiline adeta yön veriyor. Üstelik siyahın dışında farklı renk ve desen alternatifleriyle kombinlere hareket katıyor.
Herkes İçin Dr. Martens
Dr. Martens ayakkabılar bir dönem bazı kişilerce kaba bulunuyordu. Fakat günümüzde bu algı kırıldı denebilir. Yine asi ve sert duruşu olan bu ayakkabılar, yaptığınız her kombine kolayca ayak uydurma potansiyeline de sahip. Bu yüzden de her geçen sezonda daha fazla kişi tarafından tercih ediliyor. Hal böyle olunca da Dr. Martens’ler sokaklarda bambaşka kombinlere eşlik ediyor. Her geçen yıl kataloğuna farklı renkler ve desenler ekleyen marka, bu şekilde hitap ettiği kesimi de çoğaltıyor. Siyah botlar, günümüzde hala en çok tercih edilen Dr. Martens tasarımı olsa da başta beyaz ve simli modeller olmak üzere diğer renkteki botların satışı da hatrı sayılır bir şekilde artmış durumda.
Dr. Martens’in sokaklara renk ve dinamizm getiren bot ve ayakkabı tasarımlarına Beymen.com ayrıcalıklarından faydalanarak sahip olabilirsiniz.
Devamını Gizle